Organization Accredited by Joint Commission International
ONLINE RANDEVU

Diz Kapağı ve Çevresi Ağrıları

DİZKAPAĞI (PATELLA) VE ÇEVRESİ AĞRILARI DİZİNİZİN KABUSU OLMASIN!

SON YILLARDA SIKÇA RASTLANAN DİZKAPAĞI AĞRILARININ SEBEBİ NEDİR?

Dizkapağı ağrıları, diz eklemini ilgilendiren sorunların başında gelmektedir. Başlangıçta dizin belli pozisyonlarında ağrı olarak ortaya çıkan bu sorunlar, ciddiye alınmadığı ve tedavisi geciktirildiğinde ciddi kıkırdak aşınmalarına sebep olabilmektedir.

Bu problemlerin en başında dizkapağı kemiğinin pozisyonel olarak özellikle dışa doğru yerinden kayması veya dış bölgede sıkışması gelmektedir. Dizkapağı kemiği üstte uyluk ön kasına, altta patellar tendon adını verdiğimiz bağla, bacak kemiği üst ön bölümüne bağlıdır. Uyluk ön kasının kasılması ile katlı olan bacağımız düz hale gelir. Bu hareket esnasında dizkapağımız uyluk kemiği alt ön kısmında bulunan dizkapağı ön oluğu içinde kayarak hareket eder. Gerçekte dışa açılanmış durumda bulunan uyluk ön kası, her kasılışında dizkapağını bir miktar dışarı doğru çeker. Uyluk ön kasının iç ve dış kısmında bulunan ve dizkapağının iç ve dış kısımlarına yapışan “vastus lateralis ve medialis” kasları dizkapağını, dizkapağı oluğunda düzgün baskı yapacak şekilde tutar. Zamanla vastus medialis adı verilen uyluk iç kasının giderek zayıflaması, dizkapağımız dışa doğru kaymasına veya dizkapağı kemiğimizin dış kısmında bası artışına sebep olur. Bu durum klinik olarak özellikle merdiven inip çıkma, çömelip kalkma ve uzun süre diz bükük pozisyonda oturmada ağrıya sebep olabilir. Bu sorunu olan bazı insanlarda ağrı olmayabilir. Dizkapağının bu problemlerini ortaya koymak üzere geliştirmiş olduğum ve bilimsel uluslararası diz cerrahisi dergisinde yayınlanmış olan “Quadriceps bası – çekme” testim başlangıç halindeki hastalarda dahi doğru uygulandığında bulgu verebilmektedir. Dizkapağının dışa kayması ve dış kısımda sıkışması, dizkapağının dış kısmının arka kısmı ile karşısına gelen uyluk kemiği, alt dış kısım kıkırdaklarında aşırı bası artışına sebep olur. Normalin üzerindeki bu bası artışı, başlangıçta bu bölgede kıkırdak yumuşamasına ve şişmesine, eğer erken tedbir alınmazsa bu bölge kıkırdaklarının daha erken aşınması ile uzun dönemde bu bölgenin artrozuna yani halk deyimiyle kireçlenmesine yol açabilmektedir. Hasta erken dönemde kıkırdak aşınmalarının olmadığı veya henüz başladığı dönemde başvurmuşsa, hastaya kıkırdak güçlendirici ve ağrıyı azaltıcı bir tedaviye başlanır ve dizkapağı egzersiz programı verilir. Bu tedaviye yanıt alınamayan veya biraz daha ilerlemiş kıkırdak aşınması evresinde olan hastalarda cerrahi tedavi uygulanabilir. Cerrahi olarak dizkapağının dışa kaymasını ve sıkışmasını ortadan kaldıran kendi geliştirmiş olduğum daha önce de belirttiğim muayene yöntemi ile aynı makalede yayınlamış olduğum “full arthroscopic lateral retinaculer release” adını verdiğim cerrahi tekniğimle dizkapağı kayma ve sıkışmalarını düzeltebilmekteyim. Uzun dönemli takiplerimiz ameliyat uygulamalarımızın aşınma sorununu ciddi olarak geciktirmektedir.

DİZ ÖN BÖLGESİNDE AĞRIYA SEBEP OLAN BAŞKA SORUNLAR VAR MIDIR VE TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Diz ön bölgesinde ağrıya sebep olan sorunlar arasında, diz içinde dizkapağı çevresinde yer alan plika adını verdiğimiz dokular, dizkapağının enfeksiyon ve tümörleri, dizkapağı alt kısmında bulunan patellar tendon adını verdiğimiz bağın ve bu bağın arkasında ve dizin içinde yer alan Hoffa yağ dokusunu aşırı kullanmaya bağlı gelişen mikrobik olmayan iltihabı, dizkapağı kemiğinin ön, üst ve alt bölgelerinde yer alan içinde az miktarda sıvı barındıran keseciklerin değişik nedenlerle şişmesi sayılabilir.

Bunların içinde hastalarda en fazla görülen ve diz eklemine uzun dönemde zarar verecek oluşumlar plikalardır. Dizde dizkapağının üst kısmında, alt kısmında iç ve dış kısımlarında olmak üzere dört plika mevcuttur. Sırasıyla dizkapağının iç, dış ve alt kısmında bulunan plikalar sorun yaratabilir. Dizkapağının iç ve dış tarafındaki plikalar, dizkapağı ile uyluk alt ucunun iç ve dış eklem yüzeylerine sürtünen bant veya elbise katlantısı şeklinde tıbbi ismi sinovya olan diz iç zarı katlantılarıdır. Bu dokular dizin hareketleri esnasında, önden yana kayarak bu bölgelerdeki kıkırdak ve kemik dokuya sürtünürler. Değişik yaş gruplarında ağrıya sebep olabilen bu dokular, hastada çömelme ve kalkma esnasında dizde ağrı, diz içinde atlama ve çatlama sesi şeklinde şikayetlere sebep olabilir. Uzun süreli oturmada da hastayı rahatsız edebilir. Plikalar dizin aşırı ve zorlayıcı kullanılmasında ve sürtünme gücünü arttıran aşırı kilo gibi durumlarda daha erken ve hızlı kıkırdak aşınmalarına sebep olabilir. İç ve daha az sıklıkla dış plika, orta yaşlara doğru yaşıtlarına göre bu hastalarda daha erken yaşlarda diz kireçlenmesine sebep olur. Gerek plikaların sürtünmesiyle gerekse dizkapaklarının aşırı baskısı ile diz eklemine dökülen kıkırdak parçacıkları diz eklemi içinde hareket ve diz eklemi iç zarının salgıladığı parçalayıcı enzimler ile öğütülüp mikroskopik partiküller haline dönüşür. Bu partiküllerin büyük bölümü diz iç zarı tarafından emilir ve yok edilir. Bir kısmı ise menisküslerin özellikle arka ve arka iç kısmında içine girerek menisküslerin yapısını bozar ve kolay menisküs yırtıklarına sebep olur. Ağrılı plika rahatsızlığı olan hastaların klinik ve MRI bulguları değerlendirilir. Erken dönemde ve özellikle genç hastalarda, kıkırdaklarda fazla sorun yoksa, ilaç tedavisi uygulanabilir ve plikaların sürtünme etkisini azaltıcı önerilerde bulunulabilir. Tedaviye rağmen şikayeti geçmeyen ve kıkırdak aşınma sorunu ileri evrelere geçmiş hastalarda, artroskopik olarak plika dokusunun çıkarılması ameliyatı yapılır. Bu işlemin yanı sıra varsa aynı operasyon esnasında dizkapağı kaymasının düzeltilmesi ve menisküs ameliyatlarının birlikte yapılması uygun olur.

HASTALAR BU TEDAVİLERDEN SONRA NELERE DİKKAT ETMELİDİR?

  • Dizde uygulanan plika ve dizkapağı gevşetme ameliyatlarından sonra hastalar verilen egzersizleri düzenli olarak yapmalı ve ilaç tedavilerine uymalıdır. Bu ameliyatlar, dizin mekanik olarak erken aşınmasına sebep olan sorunları ortadan kaldırarak, biyomekanik olarak daha uygun diz oluşturma ameliyatlarıdır. Bu nedenle hastalar iyileşme döneminde tedavilerine harfiyen uymalıdır.

Bölüm Doktorları

Op. Dr. Mustafa Tekkeşin
Ortopedi ve Travmatoloji
Prof. Dr. Osman Uğur Çalpur
Ortopedi ve Travmatoloji
Op. Dr. Tevfik Balıkçı
Ortopedi ve Travmatoloji